İsim Değişikliği Davası Ve Hukuki Süreçler

İSİM DEĞİŞİKLİĞİ DAVASI VE HUKUKİ SÜREÇLER
12.12.2024


Şahıs varlığı haklarından biri olan isim, kişinin şahsına sıkı sıkıya bağlıdır. Dolayısıyla bu konuda tasarruf yetkisi yalnızca isim sahibindedir. Kişiye sıkı sıkıya bağlı olan isim üzerindeki bu değişim hakkını, kişinin kendisinden başkası kullanamaz.
İsim Değiştirme ve Soyadı Değişikliği Davası kişinin sahip olduğu ad ve soyadının değiştirilmesi talebi ile açılan bir davadır. Kişi yeni bir isim ve soy isim almak istediğinde bu davayı açar. İsim Değiştirme ve Soyadı Değişikliği Davası bu bilgilerin tümünün değiştirilmesi için açılabileceği gibi mevcut isme ilaveler yapılması şeklindeki talepler için de başvurulan bir yoldur. Birçok nedenle bu dava açılabilir.
Bu konuda yapılmak istenen değişikliğin hukuki dayanağı TMK madde 27de düzenlenmiştir.
Adın değiştirilmesi
Madde 27- Adın değiştirilmesi, ancak haklı sebeplere dayanılarak hâkimden istenebilir.
Maddenin bu hali ile haklı sebepten bahsediyor olsa da nelerin haklı sebep sayıldığın kanun koyucu tarafından belirtilmemiştir. Bu nedenler hâkimin takdirine bırakılmıştır. Hangi hallerin haklı sebep teşkil ettiği konusu her bir davadaki özel koşullara göre hakim tarafından belirlenecektir. Hakim bu takdir yetkisini kullanırken hukuka ve hakkaniyete göre karar vermek zorundadır.
Hakim haklı sebepleri belirlerken:
• Kişinin adının komik olması,
• İsmin ahlaka aykırı bir anlam taşıması
• İsmin tanınan ve bilinen kötü şöhrete sahip birinin de adı olması,
• İsmin geçmişte yaşanmış travmaya yol açan bir olayla bağdaşması,
• Kişinin kimlikte yazan bilgileri dışındaki bir adla sosyal çevresinde tanınıyor olması,
• İsmin zor telaffuz ediliyor olması.
• Aynı adın birden fazla kişi tarafından kullanılması nedeni ile başkaları ile karışıklığa neden olması
• Din ve uyruk değiştirme
• adın kişinin ilerlemesine veya ticari faaliyetlerine engel olması
gibi nedenleri göz önünde bulundurmalıdır.

 

DAVANIN AÇILACAĞI MAHKEME
Nüfus Hizmetleri Kanunun 36. maddesine göre adın değiştirilmesi için açılacak davalarda yetkili mahkeme davacının yerleşim yeri adresinin bulunduğu yer mahkemesidir. Buna göre adının değiştirilmesini isteyen kişi ikametgâhının olduğu yerdeki asliye hukuk mahkemesine dava açılabilecektir.
Söz konusu davada davalı yan ise nüfus müdürlüğüdür. Yargıtay tarafından verilen kararlarda kişilerin adlarının değiştirilmesi için açtıkları davalarda nüfus idaresinin davalı sıfatını kabul etmekte hatta nüfus hizmetleri kanununun 36’ncı maddesinin emredici hükmü uyarınca nüfus idaresinin yokluğunda karar verilemeyeceği görüşündedir. Nüfus Müdürlüğü’nün görevlendirdiği bir memurun da davada yer alması gerekir. Nüfus Müdürlüğü tarafından görevlendirilen memur davaya davalı sıfatı ile katılır

 


Sürece ilişkin ek ayrıntılar
Dava dosyası hazırlanırken kullanılan isim ve soy ismin sosyal hayatta yarattığı bir karışıklık varsa bunu kanıtlayan belgelere yer verilmesi gerekir. İsmini değiştirmek isteyenlerin dava açması durumunda tanık beyanlarının önemli hale geldiği durumlar da söz konusudur.
Tanık beyanlarına en çok başvurulan durum ismin açık bir şekilde kötü anlama sahip olmaması, biçimsel olumsuzluklara sahip olmamasıdır. Bu tür bir durumla karşılaşıldığında sübjektif durumun ispat edilmesi gerekli olacağından tanık beyanına başvurulabilmektedir
Davacı bu hususta tanık gösterebileceği gibi başka bir isimle tanındığını ispatlayacak her türlü delili mahkemeye sunabilir. Örneğin Nüfus kaydında yer alan isim ile iş arkadaşları ve sosyal çevresi tarafından bilinen ismi farklı olan kişi sosyal medya hesapları ya da tanık beyanları ile bu hususları ispatlayabilir.
İsim Değiştirme ve Soyadı Değişikliği Davası açan kişi için mahkemenin bu değişikliği yapması durumunda kişinin bilgilerinde bir değişikliğe gidilmemektedir. Değişikliğe uğrayan yalnızca ad ve soyadı olur. Bu dava kişinin şahsi durumunda bir değişikliğe yol açmamaktadır.
Mahkeme değişikliği kabul ettiği takdirde Nüfus Müdürlüğü’ne bu bildirimi yapar. Yerel ve ulusal basında da değişiklik ilan edilir. Bu değişikten zarar görenlerin haber almasının ardından 1 yıl içinde dava açma hakkı bulunur. Zararın ispatlanabilir nitelikte olması ise dava açıldığında aranacak koşuldur. 2024 yılı itibarıyla, Türk Medeni Kanunu’nun 27. maddesinde yer alan isim değişikliği kararlarının ilan edilmesini öngören hüküm, Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmiştir. 16/2/2025’te yürürlüğe girecek olan bu karar, isim değişikliği sürecinde kişisel verilerin korunmasına yönelik önemli bir gelişme olarak değerlendirilmiştir.

 


İSİM DEĞİŞİKLİĞİ SONRASI YAPILACAK İŞLEMLER
Mahkeme karara çıktıktan sonra 2 hafta içinde istinaf yoluna başvurulmaz ise mahkemenin kararı kesinleşir. Mahkeme, kesinleşen karar sonrasında Basın İlan Kurumuna müzekkere yazılır. Mahkeme Basın İlan Kurumundan ilgili çevrede tirajı yüksek bir gazetede isim değişikliği kararının yayımlanmasını talep eder.
Karar, gazetede Basın İlan Kurumu aracılığıyla yayınlandıktan sonra; kararın ilan edildiği Basın İlan Kurumu tarafından, kararı veren mahkemeye bildirilir.
Tüm bu işlemlerden sonra mahkeme, isim ve soy isim değişikliğine ilişkin kararı ilgili nüfus idaresine gönderilir. İsim ve soy isim değişikliği ilgili nüfus dairesince nihayete erdirilir.

 


İSİM DEĞİŞİKLİĞİ SONRASI KİMLİK YENİLEME
Değişiklik kararını veren mahkeme, vermiş olduğu kararı ilgili nüfus idaresine gönderir. Nüfus idaresi mahkeme kararını işleme aldığında vatandaşın e-devlet ekranındaki ismi değişecektir. Kişinin e-devlet ana ekranında yer alan isminin değiştiğini gördüğünde yapması gereken bazı işlemler vardır:
Nüfus ve Vatandaşlık İşleri (NVİ) uygulamasına girip kişinin randevu oluşturması gerekmektedir. Randevu alınırken kişinin mahkeme kararı uyarınca kimlik değişikliği seçeneğini seçmelidir.
Nüfus randevusu sonrasındaki aşamada ortalama 1 haftada kişinin yeni kimliği kendisine bildirmiş olduğu adreste teslim edilecektir.

 


Nüfus müdürlüklerinin yetkisi
MADDE 37- (1) Genel Müdürlük ve nüfus müdürlükleri, mahkemece verilen kararlar hakkında her türlü kanun yoluna başvurmaya yetkilidir.
Süreci uzatabilecek olan bu duruma uygulamada pek sık rastlanmamaktadır.

 


İsim Ekletme Davası ile İlgili Örnek Bir Yargıtay Kararı
Davacı, çocuğu İrem‘in adına “Serra” isminin eklenmesi için mahkemeye başvurmuştur. Mahkeme, tanıkların dinlenmesine gerek duymadan, kişinin istediği ismi kullanmasının anayasal bir hak olduğu gerekçesiyle davayı kabul etmiştir. Ancak Yargıtay, bu kararın hukuka uygun olmadığını belirterek kararı bozmuştur.
Yargıtay kararında, isim değişikliği veya ekletme taleplerinde haklı bir sebep bulunması gerektiği vurgulanmıştır. Özellikle, kişinin yeni ismiyle çevresinde tanınması gibi haklı bir sebebin tanık beyanlarıyla kanıtlanması önemlidir. Mahkemenin bu hususları dikkate almadan hüküm vermesi hukuka aykırı bulunmuş ve karar bozularak dosya geri gönderilmiştir.
ONSEKİZİNCİ HUKUK DAİRESİ Esas : 2011/2391 Karar : 2011/4931 Tarih : 12.04.2011

 

 

 

Stj. Av. Melih Taha TURAN

 

 

Test

Form Gönderimi

Tamam

2019 @ Tüm Hakları Saklıdır
Web Tasarım Teknobay